8 Eylül 2014 Pazartesi

WETHERELL’E YANIT
Emmanuel A. Schegloff
UCLA


E.A. Schegloff (1998) "Reply to Wetherell", Discourse & Society, 9, pp.413-416. 
Çeviri: Sibel A. Arkonaç



Ben sözümü söyledim. Margaret Wetherell de bununla, veri kullanarak (iyi ki) dikkatli ve ılımlı bir şekilde ilgilendi. Konuşma Analizi’nin (KA) değerini takdir ettiği açıklamalarına katılıyor, kapsam ve sınırlılıklarına dair çekincelerine karşı çıkıyor olmam sürpriz olmayacaktır; elimde kalem okurken bu karşı çıkışlarımı ayrıntılandıracak geniş notlar almıştım. Ama onlar orada dursunlar. Sadece bir nokta hariç.
Wetherell  KA’ya dair çekincelerini; ‘Kimin Metni? Kimin Bağlamı?’ içinde ileri sürdüğüm satırlarda takip edildiyse, araştırmanın Wetherell’in kendince KA olarak anladığı ‘bir söylem parçasına yönelik klasik – bu sözce neden burada? - sorusuyla’ yeteri kadar baş edemeyeceğinden endişelenerek, kesin ve açık bir şekilde ifade etmektedir (s. 388). Wetherell bunu hareket noktası alarak, bu soruya ilişkin benim anlayışımdan ve yayımlanmış ilk açıklamamdan (Schegloff ve Sacks, 1973, s. 299) farklı bir anlayış somutlaştırmaktadır. Bu nedenle bu cevap yazısında sözünü ettiğim bu noktayı işaretlemek ve ‘neden şimdi bu?’ sorusunun önemine ve statüsüne ilişkin kendi anlayışımı açıklamak istiyorum. Ve eğer bu açıklamanın Wetherell’in argümanının diğer ögelerine ilişkin sonuçları varsa da varsın olsun. 
‘Neden şimdi bu?’ sorusu, KA için öncelikle merkezî bir soru değildi (ve değildir), fakat (o zaman yazdığımız gibi) ‘… (katılımcılar için) konuyla ilgili yaygın bir meseledir’. Üyeler için yaygınlığı sebebiyle, KA çalışmasında merkezî bir noktadadır. Ve biz de bu sorunun katılımcılar için işaret ediciliğini, katılımcıların bu soruyu ortaya sürmelerinin ‘neden şimdi “bu’nun” ne olduğunu bulmakla ilişkili’ olabileceğini öne sürmeye devam ettik. O metindeki husus, sorunun anlamını belirlemesine referansla -‘neden şimdi bu’ daki ‘bu’nun anlamı yok- konuşmanın a priori hiç bir nitelendirmesinin olmadığıdır- meseleyi doğuran ‘sözce’ olsa bile. Bu ‘bu’, gerçekten de bu ‘sözcenin’, ya da bu tonlamanın (belirli bir tonlamayı) veya bir yere ya da bir kişiye dayandırmakta kullanılan terimin veya bir jestin vbg - konuşmadaki herhangi bir ‘dikkate değer’ özelliğin yada etkileşimdeki diğer davranışların- yerine gerçekten geçebilir. Aslında ‘neden şimdi bu’ sorusunun her parçası (katılımcılar için) işaretleyici olarak anlaşılmalıdır. ‘Şimdi’, çeşitli ayrıntılara uzanabilir – çeşitli zamansal ya da yapısal yer tipine dair düzenlere, bir sıra-inşası biriminin açılışından bir sıra alışa, bir akışa, konuşmanın tüm yapısal organizasyonuna (‘Opening Up Closings’ örneğinde olduğu gibi) ve de diğerlerine (ve diğer çeşitlerine) kadar uzanabilir. ‘Neden’ ise herhangi bir ifade ya da anlama çeşidini veya düzenini başlatıyor olabilir. 
‘Closings’ makalesinde ortaya konulan ‘neden şimdi bu?’ sorusundaki bağlam, konuşmadaki katılımcılar için tümüyle genel ve ana meselenin yerel tek somutlaşmasıdır (bu vakada, sözce tipinin yerleştirilmesi tüm yapısal organizasyondaki pozisyonuna referansla ‘nihai bir değiş tokuşun ilk kısmıdır’). Bununla birlikte kilit nokta, ‘neden şimdi bu?’ sorusunun öncelikle üyelerin sorusu oluşudur. Hariçteki analistin ilgisini çeken, onun üyeler için işleyişidir: hitap edilen nedir(‘bu’ ve ‘şimdi’ nedir) ve nasıl anlaşılmaktadır: kompozisyonun bir kombinasyonu- ‘ne’- ve pozisyonu –‘şimdi’- üyeleri için neyi somutlaştırmakta, neyi gerçekleştirmekte ne yapmaktadır? Çünkü prensipte herhangi birşey konuşan taraflar için bir düzenin odağı - ‘neden şimdi bu?’yu ortaya çıkaran bir şey- olabilir ki analistler fark edebilecekleri her türden ayrıntıya açık kalmaları gerektiği konusunda tedbirlidir. KA’nın sorusu– her vakada konuşan tarafların idaresine oturtulan, bu idare edişle ilişkili kılınan ve buna sebep olan - bir ikinci sıra alış sorusudur. 
 Bu şekilde anlaşıldığında Margaret Wetherell’in  KA’nin geçmişteki çalışmalarının yetersizliği hakkındaki iddiası – yani kendi klasik sorusu ‘neden şimdi bu?’ya yeterli bir yanıt sunmaması –doğru olabilir; aslında kesinlikle de doğrudur. Ama geçmiş çalışmaların yetersizliği onarılması için eleştirel teoriye dönmekle azalmayacaktır. Wetherell, ‘Foucault’nun jeneoloji kavramına dayanan […] tanımlayıcı bir analizin, […] teorisyenlerin kaygılarının önemini hesaba katıp katmayacağını’ [ve] ‘feminist bir yorum geliştirmeye girişmenin […] Schegloff’un sınır hattını yarıp yarmayacağını’ sormaktadır (s. 402). Kim bilir? Eğer bu soruların ruhuyla yaklaşılırsa olabilir, çünkü sorular öncelikle Foucault okuması ve feminist yorumla harekete geçiriliyor gibidir, katılımcıların konuşma ve konuşmayı idare edişlerinin gözlenebilir özellikleriyle harekete geçiriliyor gibi değildir. Sonuçta bu çalışmamızı daha iyi hale sokacak olan neyin üyelerin ‘neden şimdi bu?’ üzerinde çalışmalarını harekete geçirdiğini, bunun nihai anlamlarının neler olduğunu ve konuşmanın sonraki idaresinde diğerlerince bu sonuçların nasıl sergilendiğini, vb. daha yetkin bir kavrayışla – ve belli bir şekilde, kısım kısım – incelemektir. İhtiyacımız olan, eleştirel teori okumaları değil, insanların dünyadaki hareketleri ile bunları doğuran ve anlaşılmalarını sağlayan pratiklere ilişkin gözlemlerdir – farkındalıktır (noticing).  
Burası, Wetherell’in verileri tartışmaya sokmasının avantajını en açık biçimde seyrettiğimiz yerdir. Aslında Wetherell’in bu veriler hakkında feminist ve post-yapısalcı endişelerle KA’ın kapsamı dışında kalan meselelerin örnekleri olarak ileri sürdüğü muhtelif sorular, tam da etkileşimdeki taraflarla ilgili oluşları sebebiyle bana epey KA’nin kapsamı içinde gibi gelmektedir. Tarafların ilgilerini sağlama alan nokta, akademik ve politik yazından türetilmeleri ya da araştırıcı kişinin ilgisiyle paralel gitmesi değil, işte bu uygunluktur. 

Genç bir adamın kentteki karmakarışık gecesine atıfla, şöyle soruyor: 

Neden sözgelimi Aaron Paul’un ‘arandığı’ suçlamasına, genç kadını onun da sıradan bir cinsel ilişki isteyen biri olarak formüle eden […]dolayısıyla kendi hareketlerini artık ‘yapılması gereken doğru şey’ olmaktan çıkarmaya çalışan bir tartışmayla cevap vermektedir? Neden bu toplulukta bu üyeler arasında bu, muhtemelen yeterli bir meşrulaştırma olarak iş görmektedir? Bunun neden muhtemelen ‘iyi bir savunma’ olacağı farz edilmektedir? […]Gerçekten de neden Paul’ün müdahalesi ilk etapta, cevabı hak eden bir eleştiri gibi işitilmektedir?  (s. 404)

Bu sorular, veriler hakkında gözlemlerle ve tarafların ne yapıyor olduklarına namzet tariflerle başlıyor; hassas nokta gibi görünüyor çünkü en azından ilk bakışta taraflar bu sorulara(tartışmalı ama iptal edilebilir bir halde) ilgiyle yönelmiş gibiler; bu sorular muhtemelen ikna edici KA sorusu taslamaktadırlar. Mantığa aykırı bir biçimde bana öyle geliyor ki bu sorulara cevap vermek için diğer hitap modlarına referanstan çok özellikle standart KA çizgisini izleyen analize gerek var. Ama başlangıç analizine zorlar gibi görünen bu meseleler, Wetherell’in ele alış tarzında pek kabul görmüyor gibidir.   
Örneğin, Wetherell’in ‘Neden bu toplulukta bu üyeler arasında bu, muhtemelen yeterli bir meşrulaştırma olarak iş görmektedir?’ sorusunu ele alalım. Hakikaten kim ‘bu üyeler’? Bana en çarpıcı gelen bir konuşma analistinin dikkatini ilk hak edecek olan bu değiş tokuşun tümüyle araştırmacının kışkırtması gibi görünmesidir – sadece tartışılan alıntı değil, mülakatın ve mülakat dizilerinin tümü. Bunlar, ‘bu cemaatin üyeleri’ arasındaki sadece sıradan ‘konuşmalar’ değildir. Çocuklar bunu nasıl görüyorlar? Etkileşim, en başından itibaren, ‘mülakatçı’ ile ‘özneler’ arasında mıdır? ‘Yetişkin’ ile ‘çocuklar’ arasında mıdır? Cinsellik ve toplumsal cinsiyet ideolojileri başından itibaren mülakatçının bilinen ilgisi midir? Çocuklar, Nigel’ın (mülakatçı) orada onlarla konuşurken ne yaptığını düşünüyorlar? Bu soruları sorarken? Bu şekilde sorarken (örneğin, gece dışarıda olmaya ilişkin‘Bu güzel mi?’)? Genç erkekler arasındaki cinsiyetçi duruşlara ve gerekçelendirmelere yönelik ilginin konuyla görünürde alakası olmamakla birlikte bu mesele kendisini, soru sorup cevaplayarak ne yapıldığından ne anlaşılabileceği, kimin soru sorduğu ve kimin cevapladığıyla somutlaşan bir etkileşim tipi gibi anlaşılan durumun merkezi bir özelliği gibi sunmaktadır. Bunun hassas bir düzen meselesi olarak çocukların konuşmasıyla ilgili olduğu tartışmalıdır. Telaffuz edilen duruşlar ‘bu toplulukta, bu üyeler arasında’, ‘bu araştırmacının varlığında, bu suçlama-tınılı sorular karşısında’ olduğu kadar fazla olmayabilir. Yine de en çok dikkat çeken bu analizde Nigel’a ve eylemlerine neredeyse hiç aldırış edilmeyişidir. Analiz edilen sıra alışların ajan provokatörü olmasına karşın analizde hiç ortalıkta görünmemekte ve bu sebeple de çocukların konuşmasının analizine girmemektedir.
Bir başkası cinsiyet ideolojileri ile başlamak yerine tarafların etkileşim içinde ne yapıyor olduklarına, birlikte ne tür bir etkileşimi inşa ettiklerine dair anlamalarına işaret ederek başlaması gerektiğini önerebilir. Böylece her sözce o teşebbüsteki yerine dayandırılarak anlaşılabilir. Ve sonrasında dikkat (eğer buna ilgi devam ediyorsa) kültürel inşalar, ideolojik biçimlenişler gibi meselelere yöneltilir; analizler ‘gerçekten’, hâlihazırda ilk seferinde ortaya çıktıkları bağlama dayandırılarak analiz edilen çocukların sözceleriyle ilişkili hale getirilirdi. Bu analizlerin kendisi konuşma-analitik olamaz, çünkü bu analizler etkileşime oturtulmuş, bu etkileşime cevap verebilir ve etkileşimle ilgileri ikincil olan ( tabii ki, tarafların kendilerinin bu analiz şartlarına yönelmiş olduklarını göstermek mümkün olmadıkça) analizler olacaktır. Ama sözcelemlere, söyleme hitap edeceklerdir, kendi konuşmacıları ve dinleyicileri için ciddi olan her ne ise ona uygun bir ciddi referansla açıklanacaktır.
‘Neden şimdi bu’ sorusunun merkeziliğini kendi özgün odağına - etkileşim içinde konuşmada taraflar için kilit önemde bir yönelim meselesi olarak- geri getirmekte ısrar ederek başladım.  KA’nın bu soruyla analistin sorusu olarak başa çıkmadaki yetersizliğini onarma çabaları yine de bir üyenin sorusu olarak cevap verebilir olmalıdır. Wetherell ve diğerleri konuşma analistlerinin sorduğu sorulardan anladıklarından başka soruların peşine düşmek isteyebilirler ama KA sorularının nereye kadar uzanacağını küçümsememeleri ve kapsayabileceği farklı teşebbüslere açık olmak yararlı olacaktır. Bu okuyucular için –‘eleştirel söylem analizi’ cemaati - KA’nin herhangi bir çekiciliği varsa bunun sebebi KA’nin problemleri formüle etme, çözümlerini temellendirme biçimi ve sonuç olarak ortaya çıkan analizlerinin niteliğindendir. Belki de sonuçların çekiciliği çalışma yöntemlerinin niteliği ile derinden ilişkilidir. Açıkçası bazıları farklı yoldan ilerlemeyi arzu edebilir ama bu teşebbüsün farklı olduğunu ve getirilerinin türü ve de zemini kadar farklı olabileceğini görmeye değer. KA için tüm girişimin zemini ve hedefi, olmazsa olmazı, üyelerin dünyasıdır; belirli bir durum içindeki belirli üyelerin dünyasıdır, kendi hareketlerinde somutlaşan ve sergilenen bir dünyadır.



KAYNAKÇA

Schegloff, E. A. ve Sacks, H. (1973). Opening up closings. Semiotica, 8(4), 289-327.
Wetherell, M. (1998). Positioning and interpretative repertoires: Conversation analysis and post-                                structuralism in dialogue. Discourse & Society, 9(3), 387-412. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.